Erzurum Olgunlaşma Enstitüsünün ehram kumaşından yapılan 457 ürünü tescillendi
Erzurum Olgunlaşma Enstitüsünün ehram kumaşından yapılan 457 ürünü tescillendi
- Erzurum'da koyun yününden geleneksel dokuma tekniğiyle kadınların tezgahlarda hazırladığı ehram kumaşı, "Olgunlaşma Erzurum" markası adı altında tasarlanıyor - Erzurum Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Fatma Taşbaşı: - "Artık 'sürdürülebilir tekstil' modacıların çok çok ilgisini çeken bir kavram. Ehram da bu anlamda herkesin dikkatini çekiyor"
ERZURUM (AA) - TEVHİD FURKAN NEHRİ - Unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla Erzurum Olgunlaşma Enstitüsünde üretilen 457 yöresel ürün, Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillendi.
Erzurum, Bayburt, Erzincan, Elazığ, Ağrı, Van, Malatya ve Kayseri gibi illerde kadınların dışarıya çıkarken giydikleri "ehram"ın unutulmaması ve bu kumaştan farklı tasarımlar yapılması için Erzurum Olgunlaşma Enstitüsünde çalışmalar yürütülüyor. Bu kapsamda ehram kumaşı, "dokuma sanatçıları"nın ellerinde yeniden yorumlanıyor.
Ehram kumaşının moda dünyasına farklı tasarımlarla girmesi için özel çalışmaların yapıldığı enstitü, 2023'te kıyafetten aynaya, takıdan çantaya, dokumadan mefruşata kadar üretilen 457 ürünün tescilini almayı başardı.
Enstitüdeki atölyelerde koyun yününden elde edilen ipliklerin dokunmasıyla elde edilen ehram kumaşıyla enstitüde hummalı çalışma yürütülüyor.
Tekstil pazarında dikkati çeken ehramın, moda dünyasında hem sağlık hem de tasarım açısından daha fazla yer edinmesi için "Olgunlaşma Erzurum" markası oluşturuldu.
Bu kapsamda geleneksel dokuma düzenini kaybetmeden çalışan enstitü ekibi, trend tasarımlarla ehramı gelecek nesillere aktarıyor.
Enstitünün müdürü Fatma Taşbaşı, AA muhabirine, geçen yıl özellikle deprem bölgelerine uyku tulumu, battaniye ve kıyafet gibi birçok ürün yaptıklarını söyledi.
Ehram kumaşının önemini vurgulayan Taşbaşı, bu ürüne yeni bir boyut kazandırmak için 107 personelle yıl boyunca önemli çalışmalara imza attıklarını belirtti.
"Yıl boyunca yaptığımız ürünlerimizi Türk Patent ve Marka Kurumuna sunarak 457 ürünümüzün tescillenmesini sağladık. Bu bizim için önemli bir adım oldu." diyen Taşbaşı, hem kişiye özel ürün hem de farklı tasarımlarda ürünler hazırladıklarını anlattı.
- Tescil başvurularıyla ehram geleceğe aktarılıyor
"Olgunlaşma Erzurum" adında bir marka oluşturduklarına dikkati çeken Taşbaşı, şöyle devam etti:
"İlk defa bir markamızın olmasını sağladık. Çok güzel bir çalışma daha yaparak ehramdan yeni ürünlerin tescil başvurularını yaptık. Kumaş, Yünün üzerine nasıl durur? Yün bunu kabul eder mi? sorusuyla denemeler yaptık. Dokuma olarak çalışmalar yaptık. Denemelerimiz oldukça başarılı geçti. Bununla alakalı tescil başvurusunu yaptık. Ehram kendinden doğal bir dokumadır. Koyun üzerindeki kendi dokusu yani beyaz şekeri, boz, kurt bozu, mor ve siyah renklerden oluşan kendi doğal bir renk yapısı var. Bunun dışına çıkarak geleneği geleceğe aktaralım ama gelecek nesillerin sevmesine vesile olalım diyerek gençlere dokunalım istedik. Bu yüzden kök boya ile ehramı renklendirdik. Farklı renkler yaptık. Bununla alakalı da tescil başvurusu yaptık."
Ehramı örtünün dışına çıkarak farklı tasarımlar üzerinde çalıştıklarını ifade eden Taşbaşı, bununla ilgili de yaptıkları tescil başvurusunun onayını alacaklarını söyledi.
Erzurum Olgunlaşma Enstitüsünde dokuma ustası olan 10 kişinin, geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığından "dokuma sanatçısı" olarak kokartlarını aldığını bildiren Taşbaşı, "Bu bizim için çok kıymetliydi. Daha önce yapılmamıştı. Kaybolmaya yüz tutmuş bir dokumaydı. Coğrafi işareti alındı ama uzun zamandır bunu dokuyanlarla alakalı bir çalışma yapılmamıştı. Bir ilki gerçekleştirdik ve dokuma ustalarımızın kokartlı devlet sanatçı olması yolunda onları destekledik." dedi.
- Ehram, New York Türkevi'nde tanıtıldı
Taşbaşı, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurul toplantıları kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın desteğiyle geçen yıl eylül ayında, New York Türkevi'nde Milli Eğitim Bakanlığı Olgunlaşma Enstitülerinde üretilen el emeği tekstil ürünlerinin diğer ülkelerin lider eşlerine ve seçkin yabancı davetlilere tanıtımının yapıldığını, ehramın da burada yer aldığını ve bunun da kendileri için çok kıymetli olduğunu vurguladı.
Ehramın yaklaşık 300 yıllık bir gelenek olduğuna dikkati çeken Taşbaşı, bu kumaşı modernize ederek hem gençlere hem de farklı kitleye yaymak adına ekolojik baskı tekniğini kullandıklarını, ileriye yönelik çok farklı çalışmaların da bulunduğu belirtti.
Ehramın, sürdürülebilir tekstil dünyasında daha fazla yer edinmesi için gayret gösterdiklerini anlatan Taşbaşı, şunları kaydetti:
"Ehram sürdürülebilir tekstilde geleneksel dokumanın başında gidiyor diyebilirim. Şöyle ki ilk koyun üzerinden kırpılmasından dokuma aşamasına kadar tamamen geleneksel, hiç bir şekilde insana, doğaya, hayvana, tabiata zararı olmayan bir dokuma. Böyle bir üretim aşaması var. Bu da moda dünyasının çok ilgisini çekiyor. Artık sürdürülebilir tekstil modacıların çok çok ilgisini çeken bir kavram. Ehram da bu anlamda herkesin dikkatini çekiyor. Hem tasarımlarımız hem de yeni ehram dokumalarımızla biz de tekstil dünyasına bu anlamda girmek istiyoruz. Sürdürülebilir tekstilde ehramında yerini alması için gayret gösteriyoruz ama birinci amacımız, geleneksel dokuma düzenini kaybetmeden yapmak. Hiç bir şekilde fabrikasyon işleme tabi tutulmadan yapılan dokumalarımızla sektörün içine girmek istiyoruz."
- "Dokuma sanatçıları", ehramı gelecek nesillere aktarmak istiyor
Enstitünün ehram dokuma sanatçılarından Hacer Yetişmemiş de okula gitmeden bu işe başladığını belirterek, "Babaannemden ablama kalan bir meslek. Ablamdan da bana kaldı. O zaman 8 yaşımdan 18 yaşıma kadar dokumuştum. Ehramı geleceğe taşımak istiyorum. Bunun için ben de önce bunu dokumayı kızıma öğreteceğim. Yeniden gün yüzüne çıkacağına inanıyorum. Burada gerçekten çok güzel şeyler yapıyoruz. Biz örüyoruz, arkadaşlarımız dikiyorlar. İnanıyorum ki ileriye gidecek." diye konuştu.
Ehram dokumanın anneannesinden kendine kalan bir meslek olduğunu söyleyen Meryem Hazar ise "Elimizden geldiği kadar gençlerimize tanıtmaya çalışıyoruz. Maddi olarak da kendimize katkıda bulunuyoruz. Her türlü elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. Unutulmuş bir sanattı. Burası sayesinde tekrar gün yüzüne çıkardık. Tüm dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz." dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.