60. Münih Güvenlik Konferansı başladı

- Konferansta, küresel sorunların ele alınması ve geleceğe dönük önemli mesajların verilmesi bekleniyor - İsrail'in Filistin'e saldırıları ile Ukrayna'daki savaşın, bu yılki konferansın başlıca konuları olması öngörülüyor

MÜNİH (AA) - Bu yıl 60'ıncısı düzenlenen ve transatlantik dünyanın önde gelen dış politika ve güvenlik uzmanlarını bir araya getiren uluslararası Münih Güvenlik Konferansı (MSC 2024) başladı. Soğuk Savaş'ın iki kutuplu dünya düzeninde bir Alman inisiyatifi olarak oluşturulan Münih Güvenlik Konferansı'nın kurucu felsefesi, güvenlik sorunlarının çözümünde diyalog ve karşılıklı etkileşim yollarının aranması olurken 3. yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı, Orta Doğu'daki gerilim ve çatışmalar ile Avrupa'nın dünyadaki rolü, bu yıl konferansın ana konuları arasında yer alıyor. Aralarında başta savunma şirketleri olmak üzere, küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketlerin üst düzey yöneticileri, akademisyenler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 1000'den fazla davetli de pazar gününe kadar sürecek MSC 2024'ün katılımcıları arasında yer alıyor. Uluslararası siyaset ve güvenliği meşgul eden konuların tartışılmasında üst düzey katılımcıları bir araya getiren MSC, sadece transatlantik dünyanın önde gelenlerini değil, Batı dışı dünyanın önemli devlet insanlarını da ağırlıyor. Bu yılki konferansta İsrail-Filistin meselesine, uluslararası düzenin durumuna, iklim ve gıda güvensizliği gibi diğer önemli küresel meselelere odaklanılacak. NATO'nun geleceği, enerji politikaları, iklim krizi, gıda güvenliği ve yapay zeka da dahil olmak üzere, uluslararası çatışmalar ve diğer güvenlik konularında yaklaşık 60 panel düzenlenecek konferansta, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 5 Kasım'daki ABD başkanlık seçimlerini kazanırsa ne yapacağı sorusuna da cevap bulunmaya çalışılacak. NATO ortakları arasında temerrüde düşenleri artık korumayacağı tehdidiyle müttefikleri "endişelendiren" Trump'ın açıklamalarının masaya yatırılması bekleniyor. Münih Güvenlik Konferansı'na bu yıl ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de dahil olmak üzere 50'den fazla devlet ve hükümet başkanı ile yaklaşık 100 dışişleri ve savunma bakanının katılması bekleniyor. Ukrayna'daki savaşın, bu yılki konferansa damgasını vurması beklenirken Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin de konferansta konuşma yapması planlanıyor. Ukrayna söz konusu olduğunda, Batılı müttefiklerin Rusya'ya karşı savunmaya verdikleri desteği sürdürüp sürdüremeyecekleri sorusu gündemdeki yerini korurken Zelenskiy'nin Batılı müttefiklerinin ittifakının parçalanma tehlikesine karşı uyarılarda bulunması bekleniyor. ABD Kongresi'ndeki Cumhuriyetçiler aylardır Ukrayna'ya silah ve askeri teçhizat için ayrılan yeni kaynakları engellerken Avrupa'nın ABD yardımının kaybını tam olarak telafi edemeyeceği konusunda ise endişeler artıyor. İsrail'in Filistin'e saldırılarının söz konusu konferansın gündeminde Ukrayna'dan daha fazla yer tutması beklenirken İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye de konferansın ana konuşmacıları arasında yer alıyor. Katar, Suudi Arabistan, Ürdün ve Mısır gibi komşu Arap devletleri de konferansta yüksek düzeyde temsil ediliyor. Konferansta Orta Doğu'daki çatışmayı daha fazla tırmandırmadan ve tüm bölgeyi kapsayacak bir savaşa neden olmadan nasıl kontrol altına alınabilir sorusuna cevap aranacak. 60. Münih Güvenlik Konferansı'nın aynı zamanda katılımcılara mevcut çatışmalar ve devam eden diplomatik çabalar konusunda ikili toplantılar ve kapalı kapılar ardında görüşmeler yapma fırsatı vermesi de bekleniyor. Avrupa Birliği'nin (AB) savunma ve güvenlik politikasının geleceği, Rusya, Ukrayna, Orta Doğu ve Çin ile ilgili konuların yanı sıra iklim değişikliğinin güvenlik üzerine etkileri de MSC 2024'te tartışılacak. Rusya-Ukrayna Savaşı öncesi Münih Güvenlik Konferansı'nın düzenli konukları arasında yer alan Rus devlet yetkilileri ise son iki yıldır konferansa davet edilmiyor. Alman basınında yer alan haberlerde ise Rusya'nın yanı sıra İran ve Almanya'nın aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin de 60. Münih Güvenlik Konferansı'na davet edilmediği belirtildi. Konferansta, Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil ediyor. Öte yandan, konferansın yapıldığı otelin çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Güvenliği sağlamak için 5 binden fazla polis görev yapıyor. 1963'ten bu yana düzenlenen Münih Güvenlik Konferanslarının ana motivasyonlarını, "transatlantik dünya" diye tanımlanan Batılı uluslararası topluluğun küresel ekonomik, siyasi ve güvenlik hakimiyetini kalıcı hale getirmek, Amerikalı ve Avrupalı ortaklar arasındaki ilişkileri güçlendirmek, bu bağlamda ortaya çıkabilecek risk ve zorluklara en üst düzeyde çözümler aramak oluşturuyor.