Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi:

- "Halkın radarına giremeyen bir siyasi partinin teorik çalışmalarla netice alabilmesi mümkün değildir. Bu konuda önümüzdeki dönemde gerek söylem, gerekse iletişim yöntemi konusunda radikal bir değişim gerçekleştirme kararı aldık"

ANKARA (AA) - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, halkın radarına giremeyen bir siyasi partinin teorik çalışmalarla netice alabilmesinin mümkün olmadığını belirterek, "Bu konuda önümüzdeki dönemde gerek söylem, gerekse iletişim yöntemi konusunda radikal bir değişim gerçekleştirme kararı aldık." ifadelerini kullandı. Davutoğlu, yaptığı yazılı açıklamayla 31 Mart'ta gerçekleştirilen Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni değerlendirdi. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılındaki ilk seçimin sonuçlarının ülke ve millet için hayırlı olmasını dileyen Davutoğlu, seçimin barış içinde gerçekleştirilmesinin demokrasi için büyük bir kazanım olduğunu belirterek, oy kullanan tüm vatandaşlara teşekkür etti. Parti olarak seçimden paylarına düşen dersi almak zorunda olduklarını ifade eden Davutoğlu, zor şartlarda aday olup fedakarca mücadele veren partisinin bütün adaylarına teşekkürlerini iletti. Davutoğlu, son derece sınırlı ve odaklı yerlerde seçimlere katılma kararı aldıklarını, bazı seçim bölgelerinde de adayların niteliklerine bakarak farklı parti adaylarına da destek verdiklerini bildirdi. Seçmen bölgelerinin yüzde 10'unda ve toplam nüfusun yaklaşık yüzde 4'ünün yaşadığı yerlerde seçime girdiklerini kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin her yerinde seçime giren partilerle yapılan oransal karşılaştırmaların objektif ve adil olmadığını savundu. Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Ancak, bu durum bizim de gereken dersleri çıkarmamız gerektiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Türkiye'nin içine girdiği kriz sarmalından çıkabilmesi için kapsamlı bir öz eleştiri ile neşteri önce kendimize atmak zorundayız. Halkın radarına giremeyen bir siyasi partinin teorik çalışmalarla netice alabilmesi mümkün değildir. Bu konuda önümüzdeki dönemde gerek söylem, gerekse iletişim yöntemi konusunda radikal bir değişim gerçekleştirme kararı aldık."