dask

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda 2026 yılı bütçesini sundu: (2)

Siyaset (AA) - Anadolu Ajansı | 08.12.2025 - 16:18, Güncelleme: 08.12.2025 - 16:20 29 kez okundu.
 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda 2026 yılı bütçesini sundu: (2)

- "İmkanlarımız arttıkça, enflasyonun düştüğü bir ortamda kalıcı refah artışını sağlayacak şekilde tüm kesimlerin şartlarında iyileştirme yapmaya devam edeceğiz. Popülist, halkı aldatan bir anlayışla değil, gerçekçi bir zeminde halkımızın refahını yükseltmeye devam edeceğiz" - "Gabar başta olmak üzere petrol üretimimizi artırıyoruz. Gabar'da geçen sene bu günlerde yaklaşık 57 bin varil olan günlük petrol üretimimizi, 81 bin varile çıkardık. Kısa sürede bunun 100 binleri aşacağını düşünüyoruz"
TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "İmkanlarımız arttıkça, enflasyonun düştüğü bir ortamda kalıcı refah artışını sağlayacak şekilde tüm kesimlerin şartlarında iyileştirme yapmaya devam edeceğiz. Popülist, halkı aldatan bir anlayışla değil, gerçekçi bir zeminde halkımızın refahını yükseltmeye devam edeceğiz." dedi. Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine başlanan 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin sunuş konuşmasını yaptı. Cevdet Yılmaz, 2002'den bu yana eğitimi en öncelikli mesele olarak gördüklerini ve eğitim bütçesini 2026'da 2 trilyon 896 milyar liraya yükselttiklerini belirtti. Yılmaz, merkezi yönetim bütçesinden 2002'de yalnızca yüzde 9,4 seviyesinde pay alan eğitime 2026 yılında yüzde 15,3 oran ile en yüksek payı ayırarak Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2026 yılında 1 trilyon 944 milyar liraya yükselttiklerini ifade etti. Hükümetleri döneminde, 385 bin 375 yeni dersliğin eğitim ve öğretim hizmetine sunulduğunu vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm çocuklarımızın kaliteli eğitime erişimini sağlamak için özellikle ilave ihtiyaçları bulunan bölgelerdeki okulların fiziki koşullarını iyileştirmeye öncelik veriyoruz. Bu kapsamda, yeni dersliklerin yapımı, okulların depreme karşı güçlendirilmesi, bilişim altyapılarının iyileştirilmesi ve internet erişiminin sağlanması gibi çalışmalar yürütülmektedir. Geçmişte ideolojik nedenlerle zayıflatılan mesleki eğitimi güçlendirmek, eğitimin içeriği ile işgücü piyasalarının ihtiyaçlarını örtüştürmek temel önceliklerimiz arasında olmaya devam etmektedir. Erişim sorununu çözmüş bir ülke olarak, önümüzdeki dönem eğitimde kaliteyi ve teknolojik dönüşümü daha fazla ön plana alacağız. Öğrencilerin dijital, analitik ve problem çözme becerilerini güçlenmesini, bu sayede işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu yetkinliklere daha hızlı uyum sağlayan, istihdam edilebilirliği yüksek bireyler yetişmesini hedeflemekteyiz." - "Yükseköğretimde fırsat eşitliği güçlendirilmiştir" Cevdet Yılmaz, yükseköğretim alanında başta yükseköğretime erişim olmak üzere birçok alanda önemli ilerlemeler kaydettiklerini dile getirdi. 2002'de 76 üniversite mevcut iken bu sayıyı 208'e yükselttiklerini, devlet üniversitesi sayısını da aynı dönemde 53'ten 129'a çıkardıklarını anımsatan Yılmaz, "Son 23 yılda yükseköğretime erişebilirlik sorunu büyük ölçüde çözülmüş, fırsat eşitliği güçlendirilmiştir. Ayrıca yükseköğrenim öğrencilerinin faydalandığı yurt yatak kapasitesi 2002 yılı sonunda 182 bin iken, bugün bu sayı 1 milyon 3 bine ulaşmıştır." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, eğitimle birlikte hükümetleri döneminde en fazla önem verdikleri ve büyük bir dönüşüm gerçekleştirdikleri diğer alanın da "sağlık" olduğunu aktardı. Pandemi döneminde Türkiye'nin sağlık sisteminin rüştünü tüm dünyada ispatladığını vurgulayan Yılmaz, vatandaşlarımızın, sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 2026 yılında 1 trilyon 594 milyar lira kaynak ayırdıklarını belirtti. Merkezi yönetim bütçesinden sağlık için ayrılan kaynağa, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan yapılacak sağlık harcamalarını da eklediklerinde sağlık alanına kamu kaynaklarından ayrılan toplam tutarın 3 trilyon 307 milyar liraya ulaştığını dile getiren Yılmaz, yapılan şehir hastaneleri ve yenilenen hastanelerle sağlık standardının yükseldiğini dile getirdi. Yılmaz, Türkiye'de sağlık endüstrilerinin 12. Kalkınma Planı hedefleri doğrultusunda, özellikle yerli üretim, teknolojik yetkinlik ve ihracat odaklı büyüme stratejileriyle önemli bir dönüşüm sürecinde olduğunu vurguladı. Savunma sanayiindeki atılımın aynısını "ilaç ve sağlık cihazları" alanında yapmayı hedeflediklerini vurgulayan Yılmaz, "Sağlık turizminde de büyük bir atılım içindeyiz. Sağlık turisti sayısı 2020'de 435 bin düzeyindeyken, 2024 yılında 1 milyon 506 bine yükselmiştir. Sağlık turizmi gelirleri ise aynı dönemde 1,3 milyar dolardan 3 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Tek başına bu rakamlar bile sağlık sistemimizin dünyada geldiği yeri net bir şekilde göstermektedir. Eskiden şifa bulmak için başka ülkelere gidilirken bugün dünyanın dört bir yanından insanlar şifa bulmak için ülkemiz geliyor." dedi. - "Nüfus konusunu beka meselesi olarak görüyoruz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sosyal devlet ilkesi ve "insanı yaşat ki devlet yaşasın" şiarıyla, ülkenin sahip olduğu refahı, toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlı olduklarını bildirdi. Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkardıklarına dikkati çelen Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu: "2026'da ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın sağlık primi giderlerini karşılamak amacıyla 157 milyar lira, 65 yaş üstü yaşlılarımız, bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlarımız ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 106 milyar lira, sosyal konut finansmanının desteklenmesi amacıyla 100 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın evde bakımına destek amacıyla 90 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın eğitim desteği için 56 milyar lira, doğum yardımı ödemeleri için 44 milyar lira, ekonomik yoksunluk içinde olan çocuklarımızın aileleri yanında yetişmelerine imkan sağlayan sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 23 milyar lira, koruyucu aile uygulaması kapsamında yaklaşık 3 milyar lira kaynak ayırdık. Bu alanda birçok çalışma yürütüyoruz. Nüfus konusunu beka meselesi olarak görüyoruz. Bu alanda Cumhurbaşkanımızın oluşturduğu Nüfus Politikaları Kurulu'nda kapsamlı politikalar uyguluyoruz. Doğum yardımlarından çocuk bakım hizmetlerine, annelerin çalışma hayatını kolaylaştırmaktan sağlık hizmetlerine geniş bir yelpazede adımlar atıyoruz. Kurduğumuz Aile ve Gençlik Fonu ile yeni evlilikleri teşvik ederek gençlerimize destek oluyoruz. Fon kapsamında verilen kredi desteğini, 2026 yılı Ocak ayı itibarıyla eşlerden her ikisinin 18-25 yaş aralığında olduğu başvurularda 250 bin liraya, en az birinin 26-29 yaş aralığında olduğu başvurularda ise 200 bin liraya çıkarıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadelemizi sürdürüyoruz. Çocukların sıcak ve huzurlu bir yuvada yetişmesi için bütün gayretimizi sarf ediyoruz. Hiç kimseyi geride bırakmayan toplum vizyonu ile hareket ederek, engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın toplumsal hayatın her alanına etkin katılımını sağlayacak çalışmalarımıza 2026 yılında da devam edeceğiz." Cevdet Yılmaz, vatandaşların elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2026 yılı bütçesinden 373 milyar lira kaynak ayırdıklarını, halihazırda meskenlerde kullanılan elektriğe ortalama yüzde 54, doğal gaza ise yüzde 45 destek verildiğini söyledi. 2022 yılı Ocak ayı itibarıyla, asgari ücrete kadar tüm çalışanların ücretlerini vergi dışı tuttuklarını anlatan Yılmaz, "Bu imkandan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda sadece asgari ücrete verdiğimiz vergi istisnamız gelecek yol 1 trilyon 92 milyar lirayı bulacaktır." ifadesini kullandı. - "2026'da tarım sektörü yatırım ödeneğini 190 milyar liraya çıkartıyoruz" Cevdet Yılmaz, 2026 yılı bütçesinden tarıma 938 milyar lira kaynak ayırdıklarını belirterek, şunları söyledi: "Bu kapsamda, tarımsal destek programları için 168 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 190 milyar lira, tarımsal kredi destekleri, tarımsal KİT ve ihracat destekleri için 318 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Tarıma yönelik vergi harcamalarımız ise 262 milyar lira olacaktır. 2026 yılında tarım sektörü yatırım ödeneğini 190 milyar liraya çıkartıyoruz. Bunun 122 milyar lirasını tarımsal sulama yatırımları için ayırıyoruz. 2026 yatırımları ile 64 bin hektar alan ilk kez suya kavuşacak, 14 bin hektarda ise açık kanal sistemleri kapalı borulu modern şebekelere dönüştürülecek. Ülkemizde tarımsal hasıla her geçen gün yükselmektedir. Kim ne derse desin tarım ve tarıma dayalı gıda alanında Türkiye net ihracatçı ülke konumundadır. Son 23 yılda tarım ve gıda ürünlerinde yaklaşık 115 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla tarımda net ihracatçı bir ülkeyiz." Yılmaz, yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelini geliştirmenin, enerjide dışa bağımlılığı azaltmada temel politikaları arasında yer aldığını dile getirdi. Yenilenebilir enerjide çok iyi bir noktaya geldiklerini vurgulayan Yılmaz, bu alandaki ekipmanların üretimini desteklediklerini aktardı. Petrol ve doğal gaz gibi birincil enerji kaynaklarında dışa bağımlılığın yüksek olmasının Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve dış ticaret dengesi üzerinde önemli etkiler oluşturduğunu ifade eden Yılmaz, "Geçen yıl 66 milyar dolar olan enerji ithalatını azaltmak için bütün gayretimizi bu alan vermiş durumdayız. Gabar başta olmak üzere petrol üretimimizi artırıyoruz. Gabar'da geçen sene bu günlerde yaklaşık 57 bin varil olan günlük petrol üretimimizi, 81 bin varile çıkardık. Kısa sürede bunun 100 binleri aşacağını düşünüyoruz. Akkuyu'nun gelecek yıl devreye girmesini ve elektrik ihtiyacımız yaklaşık yüzde 10'unun karşılamasını öngörüyoruz." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sulama projelerinden, demir yolu projelerine, havalimanlarından, deniz yolu yatırımlarına birçok alanda yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini söyledi. "Önümüzdeki dönem demiryolları öncelikli alanımız. Demiryolları içinde de üretim alanları ile limanları birbirine bağlayan iltisak haklarını önceliklendirdik." diyen Yılmaz, özel sektörün rekabet gücünü artırma açısından bu durumun önemli faydalar doğuracağını belirtti. Hava yolunda, kargo kapasitesindeki artışın yanı sıra gelecek yıl yolcu sayısının 244 milyon 256 milyona ulaşmasını beklediklerini vurgulayan Yılmaz, "Hava yolları gerçek anlamda halkın yolu haline gelmiştir." ifadesini kullandı. Yılmaz, yerli ve milli elektrikli otomobil TOGG'un üretimine hız kesmeden devam ettiklerini, sedan modelin üretimine bu yıl başlandığını anımsattı. - "Memuruyla işçisiyle kamu çalışanlarının özlük haklarını iyileştirdik" AK Parti hükümetleri döneminde, çalışanlar ile emeklilerin aylık ve ücretlerinde enflasyonun üzerinde reel artışlar yaptıklarını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti: "Memuruyla işçisiyle kamu çalışanlarının özlük haklarını iyileştirdik. En düşük devlet memuru aylığı, 2025 yılı Temmuz ayı itibarıyla 50 bin 503 liraya yükseltilmiş olup, Temmuz ayında 2002 yılına göre reel artış yüzde 262 olmuştur. En düşük emekli aylığı Temmuz itibarıyla 16 bin 821 liraya yükseltilmiştir. En düşük emekli aylığındaki reel artış 2002 yılına göre yüzde 621'dir. 2023 yılı Ocak ayından geçerli olmak üzere, kamu görevlilerimizin ek göstergelerini artırdık. İmkanlarımız arttıkça, enflasyonun düştüğü bir ortamda kalıcı refah artışını sağlayacak şekilde tüm kesimlerin şartlarında iyileştirme yapmaya devam edeceğiz. Popülist, halkı aldatan bir anlayışla değil, gerçekçi bir zeminde halkımızın refahını yükseltmeye devam edeceğiz. Köklü bir medeniyetin mirasçısı olan bir milletin fertleriyiz. Bu aziz millet için ne yapsak azdır. Cumhuriyetimizin asrı aşan birikimi ve kazanımları zemininde, Türkiye Yüzyılı Vizyonumuzu hayata geçirmek için, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı ve dirayetli liderliğinde, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak gece gündüz çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Amacımız demokrasi ve kalkınma standartları yüksek, çok daha huzurlu, müreffeh, güçlü ve büyük Türkiye için gerekli yapısal dönüşümleri gerçekleştirmeye devam etmektir. Tüm gayemiz, yeni küresel şartlarda riskleri bertaraf etmek, fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek, ülkemizin ve insanımızın dünyadaki konumunu çok daha ileriye taşımaktır. Her zaman vatandaşımızı merkeze alan bir anlayışla çalışıyor, genç nesiller başta olmak üzere insanımızın potansiyeline güveniyor, aziz milletimize layık bir geleceği inşa etme kararlılığımızdan asla taviz vermiyoruz." (Bitti)
- "İmkanlarımız arttıkça, enflasyonun düştüğü bir ortamda kalıcı refah artışını sağlayacak şekilde tüm kesimlerin şartlarında iyileştirme yapmaya devam edeceğiz. Popülist, halkı aldatan bir anlayışla değil, gerçekçi bir zeminde halkımızın refahını yükseltmeye devam edeceğiz" - "Gabar başta olmak üzere petrol üretimimizi artırıyoruz. Gabar'da geçen sene bu günlerde yaklaşık 57 bin varil olan günlük petrol üretimimizi, 81 bin varile çıkardık. Kısa sürede bunun 100 binleri aşacağını düşünüyoruz"

TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "İmkanlarımız arttıkça, enflasyonun düştüğü bir ortamda kalıcı refah artışını sağlayacak şekilde tüm kesimlerin şartlarında iyileştirme yapmaya devam edeceğiz. Popülist, halkı aldatan bir anlayışla değil, gerçekçi bir zeminde halkımızın refahını yükseltmeye devam edeceğiz." dedi.

Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine başlanan 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin sunuş konuşmasını yaptı.

Cevdet Yılmaz, 2002'den bu yana eğitimi en öncelikli mesele olarak gördüklerini ve eğitim bütçesini 2026'da 2 trilyon 896 milyar liraya yükselttiklerini belirtti.

Yılmaz, merkezi yönetim bütçesinden 2002'de yalnızca yüzde 9,4 seviyesinde pay alan eğitime 2026 yılında yüzde 15,3 oran ile en yüksek payı ayırarak Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2026 yılında 1 trilyon 944 milyar liraya yükselttiklerini ifade etti.

Hükümetleri döneminde, 385 bin 375 yeni dersliğin eğitim ve öğretim hizmetine sunulduğunu vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm çocuklarımızın kaliteli eğitime erişimini sağlamak için özellikle ilave ihtiyaçları bulunan bölgelerdeki okulların fiziki koşullarını iyileştirmeye öncelik veriyoruz. Bu kapsamda, yeni dersliklerin yapımı, okulların depreme karşı güçlendirilmesi, bilişim altyapılarının iyileştirilmesi ve internet erişiminin sağlanması gibi çalışmalar yürütülmektedir. Geçmişte ideolojik nedenlerle zayıflatılan mesleki eğitimi güçlendirmek, eğitimin içeriği ile işgücü piyasalarının ihtiyaçlarını örtüştürmek temel önceliklerimiz arasında olmaya devam etmektedir. Erişim sorununu çözmüş bir ülke olarak, önümüzdeki dönem eğitimde kaliteyi ve teknolojik dönüşümü daha fazla ön plana alacağız. Öğrencilerin dijital, analitik ve problem çözme becerilerini güçlenmesini, bu sayede işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu yetkinliklere daha hızlı uyum sağlayan, istihdam edilebilirliği yüksek bireyler yetişmesini hedeflemekteyiz."

- "Yükseköğretimde fırsat eşitliği güçlendirilmiştir"

Cevdet Yılmaz, yükseköğretim alanında başta yükseköğretime erişim olmak üzere birçok alanda önemli ilerlemeler kaydettiklerini dile getirdi.

2002'de 76 üniversite mevcut iken bu sayıyı 208'e yükselttiklerini, devlet üniversitesi sayısını da aynı dönemde 53'ten 129'a çıkardıklarını anımsatan Yılmaz, "Son 23 yılda yükseköğretime erişebilirlik sorunu büyük ölçüde çözülmüş, fırsat eşitliği güçlendirilmiştir. Ayrıca yükseköğrenim öğrencilerinin faydalandığı yurt yatak kapasitesi 2002 yılı sonunda 182 bin iken, bugün bu sayı 1 milyon 3 bine ulaşmıştır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, eğitimle birlikte hükümetleri döneminde en fazla önem verdikleri ve büyük bir dönüşüm gerçekleştirdikleri diğer alanın da "sağlık" olduğunu aktardı.

Pandemi döneminde Türkiye'nin sağlık sisteminin rüştünü tüm dünyada ispatladığını vurgulayan Yılmaz, vatandaşlarımızın, sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 2026 yılında 1 trilyon 594 milyar lira kaynak ayırdıklarını belirtti.

Merkezi yönetim bütçesinden sağlık için ayrılan kaynağa, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan yapılacak sağlık harcamalarını da eklediklerinde sağlık alanına kamu kaynaklarından ayrılan toplam tutarın 3 trilyon 307 milyar liraya ulaştığını dile getiren Yılmaz, yapılan şehir hastaneleri ve yenilenen hastanelerle sağlık standardının yükseldiğini dile getirdi.

Yılmaz, Türkiye'de sağlık endüstrilerinin 12. Kalkınma Planı hedefleri doğrultusunda, özellikle yerli üretim, teknolojik yetkinlik ve ihracat odaklı büyüme stratejileriyle önemli bir dönüşüm sürecinde olduğunu vurguladı.

Savunma sanayiindeki atılımın aynısını "ilaç ve sağlık cihazları" alanında yapmayı hedeflediklerini vurgulayan Yılmaz, "Sağlık turizminde de büyük bir atılım içindeyiz. Sağlık turisti sayısı 2020'de 435 bin düzeyindeyken, 2024 yılında 1 milyon 506 bine yükselmiştir. Sağlık turizmi gelirleri ise aynı dönemde 1,3 milyar dolardan 3 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Tek başına bu rakamlar bile sağlık sistemimizin dünyada geldiği yeri net bir şekilde göstermektedir. Eskiden şifa bulmak için başka ülkelere gidilirken bugün dünyanın dört bir yanından insanlar şifa bulmak için ülkemiz geliyor." dedi.

- "Nüfus konusunu beka meselesi olarak görüyoruz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sosyal devlet ilkesi ve "insanı yaşat ki devlet yaşasın" şiarıyla, ülkenin sahip olduğu refahı, toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlı olduklarını bildirdi.

Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkardıklarına dikkati çelen Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"2026'da ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın sağlık primi giderlerini karşılamak amacıyla 157 milyar lira, 65 yaş üstü yaşlılarımız, bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlarımız ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 106 milyar lira, sosyal konut finansmanının desteklenmesi amacıyla 100 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın evde bakımına destek amacıyla 90 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın eğitim desteği için 56 milyar lira, doğum yardımı ödemeleri için 44 milyar lira, ekonomik yoksunluk içinde olan çocuklarımızın aileleri yanında yetişmelerine imkan sağlayan sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 23 milyar lira, koruyucu aile uygulaması kapsamında yaklaşık 3 milyar lira kaynak ayırdık. Bu alanda birçok çalışma yürütüyoruz. Nüfus konusunu beka meselesi olarak görüyoruz. Bu alanda Cumhurbaşkanımızın oluşturduğu Nüfus Politikaları Kurulu'nda kapsamlı politikalar uyguluyoruz.

Doğum yardımlarından çocuk bakım hizmetlerine, annelerin çalışma hayatını kolaylaştırmaktan sağlık hizmetlerine geniş bir yelpazede adımlar atıyoruz. Kurduğumuz Aile ve Gençlik Fonu ile yeni evlilikleri teşvik ederek gençlerimize destek oluyoruz. Fon kapsamında verilen kredi desteğini, 2026 yılı Ocak ayı itibarıyla eşlerden her ikisinin 18-25 yaş aralığında olduğu başvurularda 250 bin liraya, en az birinin 26-29 yaş aralığında olduğu başvurularda ise 200 bin liraya çıkarıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadelemizi sürdürüyoruz. Çocukların sıcak ve huzurlu bir yuvada yetişmesi için bütün gayretimizi sarf ediyoruz. Hiç kimseyi geride bırakmayan toplum vizyonu ile hareket ederek, engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın toplumsal hayatın her alanına etkin katılımını sağlayacak çalışmalarımıza 2026 yılında da devam edeceğiz."

Cevdet Yılmaz, vatandaşların elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2026 yılı bütçesinden 373 milyar lira kaynak ayırdıklarını, halihazırda meskenlerde kullanılan elektriğe ortalama yüzde 54, doğal gaza ise yüzde 45 destek verildiğini söyledi.

2022 yılı Ocak ayı itibarıyla, asgari ücrete kadar tüm çalışanların ücretlerini vergi dışı tuttuklarını anlatan Yılmaz, "Bu imkandan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda sadece asgari ücrete verdiğimiz vergi istisnamız gelecek yol 1 trilyon 92 milyar lirayı bulacaktır." ifadesini kullandı.

- "2026'da tarım sektörü yatırım ödeneğini 190 milyar liraya çıkartıyoruz"

Cevdet Yılmaz, 2026 yılı bütçesinden tarıma 938 milyar lira kaynak ayırdıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Bu kapsamda, tarımsal destek programları için 168 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 190 milyar lira, tarımsal kredi destekleri, tarımsal KİT ve ihracat destekleri için 318 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Tarıma yönelik vergi harcamalarımız ise 262 milyar lira olacaktır. 2026 yılında tarım sektörü yatırım ödeneğini 190 milyar liraya çıkartıyoruz. Bunun 122 milyar lirasını tarımsal sulama yatırımları için ayırıyoruz. 2026 yatırımları ile 64 bin hektar alan ilk kez suya kavuşacak, 14 bin hektarda ise açık kanal sistemleri kapalı borulu modern şebekelere dönüştürülecek. Ülkemizde tarımsal hasıla her geçen gün yükselmektedir. Kim ne derse desin tarım ve tarıma dayalı gıda alanında Türkiye net ihracatçı ülke konumundadır. Son 23 yılda tarım ve gıda ürünlerinde yaklaşık 115 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla tarımda net ihracatçı bir ülkeyiz."

Yılmaz, yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelini geliştirmenin, enerjide dışa bağımlılığı azaltmada temel politikaları arasında yer aldığını dile getirdi.

Yenilenebilir enerjide çok iyi bir noktaya geldiklerini vurgulayan Yılmaz, bu alandaki ekipmanların üretimini desteklediklerini aktardı.

Petrol ve doğal gaz gibi birincil enerji kaynaklarında dışa bağımlılığın yüksek olmasının Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve dış ticaret dengesi üzerinde önemli etkiler oluşturduğunu ifade eden Yılmaz, "Geçen yıl 66 milyar dolar olan enerji ithalatını azaltmak için bütün gayretimizi bu alan vermiş durumdayız. Gabar başta olmak üzere petrol üretimimizi artırıyoruz. Gabar'da geçen sene bu günlerde yaklaşık 57 bin varil olan günlük petrol üretimimizi, 81 bin varile çıkardık. Kısa sürede bunun 100 binleri aşacağını düşünüyoruz. Akkuyu'nun gelecek yıl devreye girmesini ve elektrik ihtiyacımız yaklaşık yüzde 10'unun karşılamasını öngörüyoruz." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sulama projelerinden, demir yolu projelerine, havalimanlarından, deniz yolu yatırımlarına birçok alanda yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini söyledi.

"Önümüzdeki dönem demiryolları öncelikli alanımız. Demiryolları içinde de üretim alanları ile limanları birbirine bağlayan iltisak haklarını önceliklendirdik." diyen Yılmaz, özel sektörün rekabet gücünü artırma açısından bu durumun önemli faydalar doğuracağını belirtti.

Hava yolunda, kargo kapasitesindeki artışın yanı sıra gelecek yıl yolcu sayısının 244 milyon 256 milyona ulaşmasını beklediklerini vurgulayan Yılmaz, "Hava yolları gerçek anlamda halkın yolu haline gelmiştir." ifadesini kullandı.

Yılmaz, yerli ve milli elektrikli otomobil TOGG'un üretimine hız kesmeden devam ettiklerini, sedan modelin üretimine bu yıl başlandığını anımsattı.

- "Memuruyla işçisiyle kamu çalışanlarının özlük haklarını iyileştirdik"

AK Parti hükümetleri döneminde, çalışanlar ile emeklilerin aylık ve ücretlerinde enflasyonun üzerinde reel artışlar yaptıklarını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Memuruyla işçisiyle kamu çalışanlarının özlük haklarını iyileştirdik. En düşük devlet memuru aylığı, 2025 yılı Temmuz ayı itibarıyla 50 bin 503 liraya yükseltilmiş olup, Temmuz ayında 2002 yılına göre reel artış yüzde 262 olmuştur. En düşük emekli aylığı Temmuz itibarıyla 16 bin 821 liraya yükseltilmiştir. En düşük emekli aylığındaki reel artış 2002 yılına göre yüzde 621'dir. 2023 yılı Ocak ayından geçerli olmak üzere, kamu görevlilerimizin ek göstergelerini artırdık. İmkanlarımız arttıkça, enflasyonun düştüğü bir ortamda kalıcı refah artışını sağlayacak şekilde tüm kesimlerin şartlarında iyileştirme yapmaya devam edeceğiz. Popülist, halkı aldatan bir anlayışla değil, gerçekçi bir zeminde halkımızın refahını yükseltmeye devam edeceğiz. Köklü bir medeniyetin mirasçısı olan bir milletin fertleriyiz. Bu aziz millet için ne yapsak azdır.

Cumhuriyetimizin asrı aşan birikimi ve kazanımları zemininde, Türkiye Yüzyılı Vizyonumuzu hayata geçirmek için, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı ve dirayetli liderliğinde, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak gece gündüz çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Amacımız demokrasi ve kalkınma standartları yüksek, çok daha huzurlu, müreffeh, güçlü ve büyük Türkiye için gerekli yapısal dönüşümleri gerçekleştirmeye devam etmektir. Tüm gayemiz, yeni küresel şartlarda riskleri bertaraf etmek, fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek, ülkemizin ve insanımızın dünyadaki konumunu çok daha ileriye taşımaktır. Her zaman vatandaşımızı merkeze alan bir anlayışla çalışıyor, genç nesiller başta olmak üzere insanımızın potansiyeline güveniyor, aziz milletimize layık bir geleceği inşa etme kararlılığımızdan asla taviz vermiyoruz."

(Bitti)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve noktahaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.