TBMM, Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının 2026 yılı bütçeleri Meclis Genel Kurulu'nda
TBMM, Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının 2026 yılı bütçeleri Meclis Genel Kurulu'nda
- İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz: - "Bugün Türkiye'nin meselesi bir bakanlığın başarısızlığı değil hakkın, hukukun, vicdanın sistematik olarak çökertilmesidir. Adalet hukukla yeniden ayağa kalkmadıkça hiçbiriniz ayakta kalamazsınız" - İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın: - "(Akdeniz'deki gelişmeler) Bu bölgede yürütülen tartışma bir deniz parçasının paylaşımı değil, Türkiye'nin jeopolitik ağırlığını daraltma girişimidir"
TBMM (AA) - İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, "Bugün Türkiye'nin meselesi bir bakanlığın başarısızlığı değil hakkın, hukukun, vicdanın sistematik olarak çökertilmesidir. Adalet, hukukla yeniden ayağa kalkmadıkça hiçbiriniz ayakta kalamazsınız." dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Meclis, Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının 2026 yılı bütçeleri üzerinde İYİ Parti milletvekilleri söz aldı.
İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, görüşülen bütçenin yasamayı, denetimi ve demokrasiyi güçlendirmediğini savundu.
"Gazi Meclis, PKK'nın siyasi uzantılarına bölücü propaganda zemini olarak kullanılamaz." diyen Sunat, Cumhur İttifakı'nın "kendi geleceklerini garantiye almak için" ülkenin ve milletin istikbalini düşünmediğini iddia etti.
Sunat, Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda yürütülen politikaları eleştirdi.
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, TBMM'nin bütçesinde yüzde 52,8'lik artış bulunduğunu belirterek, tepkisini dile getirdi.
Bu artışın nedenlerini soran Öztürk, TBMM'nin harcamaları şişirdiğini, bütçeyi genişlettiğini ve tüm bunları "tasarruf masalıyla süslediğini" ileri sürdü.
Meclis'in tüm yükünü sabahlara kadar çalışan personellerin omuzladığını söyleyen Öztürk, "Böylesine ağır bir sorumluluğu taşıyan personele kart basma zorunluluğunu dayatmak hem akıl dışıdır hem gereksizdir hem de fiilen uygulanabilir bir şey değildir. Bu çağ dışı uygulamayı derhal bırakın." diye konuştu.
Meclis'in "yürütmenin hazırladığı belgeleri mühürleyen notere dönüştürüldüğü"nü ileri süren Öztürk, araştırma önergelerinin kabul edilme oranlarını "denetimsizliğin belgesi" olarak niteledi.
TBMM'deki ihtisas komisyonlarının görüşmelerinin TBMM TV'de yayımlanmasını isteyen Öztürk, "Türkiye Büyük Millet Meclisi gizli bir loca değildir. Burası milletin evidir ve tüm çalışanlar açık ve şeffaf olmak zorundadır." ifadesini kullandı.
Öztürk, ıslak mendil paketlerinin içinde Türk bayrağı bulunan Meclis logosunun kullanılmasına da tepki gösterdi.
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, "savcıların tarafsız sistemin cesur olmadığını" savundu.
Yargının itibarsızlaştırıldığını savunan Olgun, hukukun siyasetin aracı haline getirildiğini ve adaletin susturulduğunu iddia etti.
Olgun, yapılan bazı hakim ve savcı atamalarını da eleştirdi.
- "Hukuku eğip bükerek iktidar korunmaz"
İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, Türk yargısının kararlarını her dönemin muktedirlerine göre tesis ettiğini söyledi.
"Önündeki kanun aynıdır ama uygulama iradesi döneme ve güce göre şekillenmiştir." diyen Poyraz, darbe ve postmodern darbe dönemlerinde yargının vatandaşı değil statükoyu tercih ettiğini dile getirdi.
Yargının milletin sığınağı olmaktan çıkıp, milletin üzerine çöken bir gölgeye dönüşmesinin "öldürmekle" eşdeğer olduğunu ifade eden Poyraz, şunları kaydetti:
"Savcılıklar ve mahkemeler korkulan makam ve mekanlara dönüşürse, hakikat yerini fısıltıya bırakır, fısıltının hükmettiği yerde ise devlet değil korkunun iktidarı vardır artık. Hukuku eğip bükerek iktidar korunmaz, sadece çürüme hızlanır. Bugün Türkiye'nin meselesi bir bakanlığın başarısızlığı değil hakkın, hukukun, vicdanın sistematik olarak çökertilmesidir. Adalet hukukla yeniden ayağa kalkmadıkça hiçbiriniz ayakta kalamazsınız."
İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergün, Türkiye'nin dış politikada önceliklerini ve vizyonunu da yansıtan bir ayna mahiyetindeki Dışişleri Bakanlığı bütçesinin "son derece yetersiz" olduğunu söyledi.
Bu durumun stratejik açıdan çok önemli bir konumda bulunan Türkiye'nin dış politika imkanlarını azalttığını savunan Ergün, bu ve buna benzer sebeplerle bütçe teklifine kabul oyu vermelerinin mümkün olmadığını bildirdi.
Türk dış politika geleneğinin son yıllarda tahribata uğradığını ileri süren Ergün, dış politikanın "ideolojik körlük ve mezhepsel tercihlerle" şekillendiğini belirterek, bu durumu eleştirdi.
Ergün, "Devletimiz tarafsız, dengeli ve kurumlar üzerinden yürütülen geleneksel diplomasi anlayışını terk etmiş, yerine kişisel ilişkiler, günübirlik hesaplar ve iç politikaya endeksli hamleler kurulmuştur. Bu anlayış Türkiye'yi öngörülemez bir aktöre dönüştürmüş durumdadır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bazı soydaşları ve komşularının yaşadığı sorunlar karşısında yürüttüğü politikaları eleştiren Ergün, "Türk dış politikası Büyük Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' anlayışı doğrultusunda yeniden akılcı, dengeli, kurumlar üzerinden yürütülen ve milli çıkarları esas alan bir çizgiye dönmelidir. Dışişleri Bakanlığı devlet geleneğiyle, ehliyetle ve liyakatle yönetilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Ergün, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ın Türkiye'nin tarihini ve ulus devlet yapısını hedef alan bazı açıklamalarda bulunduğunu aktararak, "Bakanlığın ve iktidarın, daha fazla gecikmeden bu şahsa gereken cevabı vermesi zaruret haline gelmiştir." dedi.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın da "Bir ülkenin dış politikası sınırlarının ötesindeki değişimi izlemekle değil, o değişimin kendi topraklarına vuracak yansımalarını öngörmekle güç kazanır." ifadesini kullandı.
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesut Barzani'nin Cizre ziyaretinde ortaya çıkan görüntüleri eleştiren Akalın, Akdeniz'de yaşanan gelişmelere de değindi.
Doğu Akdeniz'de yaşanan meselenin artık netleştiğini belirten Akalın, "Bu bölgede yürütülen tartışma bir deniz parçasının paylaşımı değil, Türkiye'nin jeopolitik ağırlığını daraltma girişimidir." görüşünü paylaştı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
