İsrailli analiste göre ABD'nin çözüm önerisi Hizbullah'ın İsrail sınırından tamamen çekilmesini kapsamıyor

- "Lübnan sınırında barışın yeniden tesis edilmesine yönelik herhangi bir ilerlemenin geçici bile olsa Gazze Şeridi'ndeki ateşkese bağlı olduğu açık" - "ABD'lilere göre, savaş sadece yıkıma ve ölüme yol açar ve İsrail'in menfaatine sonuçlanma zorunluluğu da yok"

KUDÜS (AA) - İsrailli askeri analist, ABD'nin İsrail-Hizbullah çatışmasına ilişkin çözüm önerisinin Lübnan'daki Hizbullah mensuplarının tamamının İsrail sınırından uzaklaştırılmasını değil, Hizbullah'a bağlı bir birimin İsrail sınırından tanksavar füzesi menzili dışına çekilmesini içerdiğini yazdı. Haaretz gazetesi yazarı İsrailli askeri analist Amos Harel, Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların sona ermesi durumunda sunulacak olan ABD Başkanı Joe Biden'ın Enerji ve Altyapıdan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein'in İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes sağlanması için hazırlanan anlaşma teklifinin ayrıntılarını kaleme aldı. Gazze'de ateşkes sağlanmasını "mucize" olarak değerlendiren Harel, böyle bir durumda ABD yönetiminin Lübnan sınırı için çalışmalara başlayacağını ve İsrail ile Lübnan'daki Hizbullah'a bir öneride bulunacağını belirtti. Harel, ABD'nin önerisinin, çoğu Lübnan'ın güneyinde İsrail sınırındaki köylerde yaşayan Hizbullah mensuplarının tamamının sınırdan çekilmesini değil, Hizbullah'a bağlı Rıdvan Gücü'nün tanksavar füzesi menzili dışına çekilmesini kapsadığını belirtti. Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah mensuplarının silahlı dolaşmalarının engellenmeye çalışılacağını kaydeden Harel, tüm Hizbullah unsurlarının bölgedeki varlığının tamamen ortadan kaldırılmayacağını aktardı. Harel, ABD'nin teklifinin bölgede Lübnan ordusu ile Birlemiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücünün (UNIFIL) konuşlandırılmasını güçlendirdiğini kaydetti. - "Hizbullah'ın tanksavar füzeleri, İsrail ordusunun sınırı içerden korumasını zorlaştırıyor" Hizbullah saldırıları nedeniyle İsrail'in kuzeyindeki yerleşim birimlerinden tahliye edilenlere değinen Harel, "ABD'nin önerisi, kuzeyde yaşayanları evlerine güvenli bir şekilde dönmeye ikna etmek için yeterli olacak mı? ABD'lilerin beklentisi bu ve alternatifler göz önüne alındığında masadaki en iyi teklifin bu olduğuna inanıyorlar." değerlendirmesinde bulundu. Biden'ın Kıdemli Danışmanı Hochstein'in İsrail'in kuzeyinde ateşkes sağlanması için İsrail ve Lübnan'a yönelik ziyaretlerini hatırlatan Harel, "Lübnan sınırında barışın yeniden tesis edilmesine yönelik herhangi bir ilerlemenin geçici bile olsa Gazze Şeridi'ndeki ateşkese bağlı olduğu açık." ifadesine yer verdi. İsrailli askeri analist Harel, "Hizbullah'ın tanksavar füzelerinin etkili menzili, İsrail ordusunun sınırı İsrail toprakları içinden korumasını zorlaştırıyor." yorumunu yaptı. İsrail'in kuzey sınırında savaş çıkması ihtimaline ilişkin Harel şu değerlendirmelerde bulundu: "ABD'liler, İsrail'de ve Hizbullah'ın içinde, savaşı stratejik kazanca dönüştürebileceklerine inananların savaş çağrısında bulunduğunun iyi bir şekilde farkında ve bu sebeple Biden muhtemel bir savaş konusunda defalarca uyarıda bulundu. ABD'lilere göre, savaş sadece yıkıma ve ölüme yol açar ve İsrail'in menfaatine sonuçlanma zorunluluğu da yok." Biden'ın Kıdemli Danışmanı Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında arabuluculuk için 4-5 martta İsrail ve Lübnan'ı ziyaret etmişti. Hochstein, İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların durumunu görüşmek üzere daha önce 11 Ocak'ta Beyrut'a gelmiş ve ardından Tel Aviv'e geçmişti. Bu arada, Al-Qahera News televizyonunun haberine göre, 3 Mart'tan beri Mısır'ın başkenti Kahire'de Mısır, ABD, Katar ve Hamas'ın katılımıyla Gazze Şeridi'nde ateşkesin görüşüldüğü müzakereler düzenleniyor. İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 232 Hizbullah mensubu, 45 Lübnanlı sivil, 11 Emel Hareketi, 12 Hamas ve 12 İslami Cihad mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 11 asker öldü. - İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 13 bin 430’u çocuk, 8 bin 900’ü kadın olmak üzere 30 bin 717 Filistinli öldürüldü, 72 bin 156 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 245'i karadan işgal sürecinde olmak üzere 585 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 424 Filistinli hayatını kaybetti.